Adli Psikolog Nasıl Olunur? (Ve Biraz Da Delirirsiniz) Merhaba, ben İzmir’de yaşayan, 25 yaşında, kendi halinde bir beyaz yaka çalışanı, ama içten içe her şeyi fazla düşünen, kafasında sürekli dönüp duran sorularla bir arada yaşamaya çalışan bir insanım. İşte bu yüzden, geçen gün bir arkadaşımın “Adli psikolog nasıl olunur?” sorusu üzerine, birdenbire bir derin düşünce çukuruna düştüm. İyi de, ben bu soruya ne cevap verebilirim? Hemen internete koşmam gerekti. Ama tabii ki, işin mizahi tarafını da ihmal etmeden konuya dalmak istiyorum. Adli psikolog olmak, doğru düzgün bir iş gibi görünse de, aslında çok ciddi ve yoğun bir yolculuk. Ama merak…
Yorum BırakTopluluk ve Fikir Yazılar
İşçinin Yasal Hakları Nelerdir? İçimdeki Mühendis Böyle Diyor: İşçinin Yasal Hakları Hukuki Bir Zemin Üzerine İnşa Edilmeli İşçinin yasal hakları, modern iş dünyasının temel taşlarından biri. Hem mühendislik dünyasında hem de sosyal bilimlerdeki ilgimle, bu hakların sağlam bir hukuki zemine dayanması gerektiğini düşünüyorum. İşçi, işverenle yaptığı sözleşme çerçevesinde yalnızca ücretini değil, aynı zamanda güvenli bir çalışma ortamını, dinlenme sürelerini, tatil haklarını ve daha fazlasını talep edebilmeli. Hukuk, işçi hakları konusunda denetleyici ve düzenleyici bir rol üstleniyor. Çalışanlar, yalnızca işlerini kaybetme korkusu ile haklarını savunmasız bırakmamalıdırlar. İçimdeki mühendis, işin mühendislik kısmına bakarak, işçinin haklarını belirleyen yasa ve düzenlemelerin önceden hesaplanmış ve…
Yorum BırakKanal İstanbul Nerede? Psikolojik Bir Mercekten Bakış Bir Psikoloğun Meraklı Girişi: İnsan Davranışlarını Anlamaya Çalışırken Bir psikolog olarak, insan davranışlarını anlamak her zaman beni büyülemiştir. Bireylerin kararlarını nasıl aldıklarını, toplumsal olaylar ve çevresel faktörlerin psikolojilerini nasıl şekillendirdiğini merak ederim. Bu bağlamda, Kanal İstanbul gibi büyük ölçekli bir projeyi düşündüğümde, yalnızca bir mühendislik harikasının ötesinde, bir toplumsal ve psikolojik süreç olduğunu fark ederim. Kanal İstanbul’un fiziksel konumu, bu projenin yalnızca bir coğrafi sorundan ibaret olmadığını, aynı zamanda insanların algılarına, duygularına ve toplumsal yapılarındaki dönüşümlere nasıl etki ettiğini de gösteriyor. Kanal İstanbul, yalnızca inşa edileceği alanla değil, aynı zamanda toplumsal psikoloji ile…
Yorum BırakKalkolitik Çağın En Önemli Özelliği: Psikolojik Bir Mercek Altında Günümüzde, insanlık tarihinin en eski dönemlerini düşündüğümüzde, her bir çağ bir dönüm noktası, bir sıçrama, bir değişim ya da dönüşüm olarak karşımıza çıkar. Ama bu tarihsel geçişlerin ardında sadece coğrafi keşifler ya da teknolojik ilerlemeler yoktur. İnsan zihninin, duygularının, toplumsal ilişkilerinin nasıl şekillendiğini ve evrildiğini anlamak da bu çağların anlamını derinleştirir. Kalkolitik Çağ (Maden Taşı Çağı) da tam olarak böyle bir dönüm noktasıdır; bir toplumun, tarım ve hayvancılıkla birlikte yerleşik hayata geçiş yaparak toplumsal yapısını, duygusal zekâsını ve sosyal etkileşimlerini yeniden inşa etmeye başladığı dönemdir. Bu dönemdeki dönüşümü anlamak, yalnızca tarihsel…
Yorum BırakRaci Şaşmaz ve Necati Şaşmaz Küs Mü? Toplumsal Cinsiyet ve Sosyal Adalet Perspektifinden İnceleme İstanbul’da, özellikle işyerinde, toplu taşımada veya sokakta gördüğüm her türlü etkileşim bazen daha derin toplumsal yapıları gösteriyor. Bir sabah, metrobüste karşılaştığım bir sohbet, bana toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adaletin ne kadar iç içe geçtiğini düşündürdü. Konu, ünlü Şaşmaz kardeşler, Raci Şaşmaz ve Necati Şaşmaz’ın arasındaki soğukluktu. İkili arasındaki bu olası çatışma, medya üzerinden tartışıladursun, bu olayın toplumun farklı kesimleri tarafından nasıl algılandığını anlamak, çok daha büyük bir resmi görmek demek. Bu yazıda, Raci Şaşmaz ve Necati Şaşmaz’ın küs olup olmadığı meselesini toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve…
Yorum BırakImage Image Image Hz. Muhammed Kime Benzerdi? Tarihsel ve Akademik Bir Bakış Bir Siyaset Bilimcisinin ve Tarih Meraklısı’nın Girişi Tarih boyunca, liderler yalnızca dönemin değil; aynı zamanda insan doğasının, etik değerlerin ve toplumsal yapılardan bağımsız olarak evrensel nitelikler taşıyan figürlerdir. Hz. Muhammed (s.a.v.) bu yönüyle hem kendi çağında hem de sonrasında gelen kuşaklarda derin bir etki bırakmış bir kişiliktir. Onu “kimseye benzemeyen” bir figür olarak görmek yaygın olsa da; tarihsel kayıtlar, hadis rivayetleri ve modern akademik yaklaşımlarla; onun kişiliğini, içinde yaşadığı toplumun ötesinde — evrensel insani değerler taşıyan — bir rol model olarak anlamak mümkündür. Bu yazıda, Hz. Muhammed’in hangi niteliklerle…
Yorum BırakSiyaset Bilimi Üzerine: İktidar, Kurumlar ve Toplumsal Düzen Siyaset, bireylerin toplumsal ilişkilerini, güç yapılarını ve meşruiyet temellerini şekillendiren karmaşık bir alandır. Ancak, bu karmaşıklık yalnızca iktidar mücadelesiyle sınırlı değildir; aynı zamanda toplumsal normlar, ideolojiler ve bireysel katılım gibi kavramlarla da iç içe geçmiştir. Bu yazıda, iktidar ilişkileri, demokratik katılım, yurttaşlık, ideolojiler ve kurumlar gibi önemli konuları ele alacak, siyasal yapıları ve toplumsal düzeni derinlemesine analiz edeceğiz. İktidarın Doğası ve Meşruiyet Arayışı İktidar, insanların toplum içindeki ilişkilerini biçimlendiren temel bir öğedir. Michel Foucault’nun iktidar üzerine yaptığı çalışmalar, iktidarın yalnızca devletin tekelinde olmadığını, toplumun her alanına yayılan, dil, normlar ve sosyal yapılarla…
Yorum BırakBir Yazarın Kendi Şahsi Düşüncelerini Kesin Hükümler Ortaya Koymadan Bir Sohbet Havası İçerisinde Kaleme Aldığı Yazı Türü Nedir? Eskişehir’de bir kafede otururken, bir arkadaşım bana “Bir yazarın düşüncelerini kesin hükümler ortaya koymadan yazdığı yazı türü nedir?” diye sormuştu. Hemen cevabı verebilecek kadar emin olamadım. Çünkü bu tür yazılar, genellikle bir sohbet havasında yazılır ve ciddiyetin sınırlarını zorlayıp, daha samimi bir dil kullanılır. İşte tam bu noktada, aklıma şu geldi: Bu yazı türüne kesin hüküm vermek yerine, kendi düşüncelerimi okuyucuya sorularla ve düşüncelerle sunabilirim. İçeriğe Doğrudan Girmeden Önce: Sohbetin Gücü Bir yazının amacının okuyucuya sadece bir fikir sunmak olmadığını, ona farklı…
Yorum BırakEn Ucuza Nasıl Konaklanır? Toplumsal Normlar ve İlişkiler Üzerinden Bir Analiz Toplumsal Yapılar ve Bireysel Seçimler Toplumsal yapılar, hayatımızı şekillendiren en önemli faktörlerden biridir. İnsanlar, toplumlarının normları, değerleri ve pratikleri tarafından sürekli bir şekilde yönlendirilir. Bu yapılar, bireylerin sosyal rollerini, kimliklerini ve tercihlerine nasıl etki ettiğini derinlemesine incelemek, toplumsal bir araştırmacının ilgi alanına girer. Bugün, konaklama tercihlerinin ekonomik bir konu olmasının ötesinde, toplumsal yapılarla nasıl şekillendiğini anlamak istiyorum. En ucuz şekilde nasıl konaklanır sorusu, sadece ekonomik tercihleri değil, aynı zamanda toplumsal normlar, kültürel pratikler ve cinsiyet rollerinin etkisini de içerir. Çoğu zaman, bir bireyin konaklama tercihi, onun sahip olduğu sosyo-ekonomik…
Yorum Bırak2 Yıllık Üniversite Mezunu Subay Olur Mu? Bursa’da yaşayan ve Türkiye’yi, dünyayı takip etmeyi seven biri olarak, çoğu zaman güncel konuları merak ederim. Son zamanlarda bir arkadaşımın bana sorduğu soru dikkatimi çekti: “2 yıllık üniversite mezunu subay olur mu?” Bunu sorarken biraz şaşırdım aslında. Çünkü Türk Silahlı Kuvvetleri’nde subaylık pozisyonunun genellikle dört yıllık üniversite mezunları için açık olduğunu biliyoruz. Ancak bu soru, beni sadece Türkiye ile sınırlı tutmakla kalmadı; aynı zamanda bu konuyu küresel bir perspektiften de ele almaya karar verdim. Hem yerel hem de küresel açıdan farklı ülkelerde bu durum nasıl şekilleniyor? Türkiye’de 2 Yıllık Üniversite Mezunu Subay Olur…
Yorum Bırak