İçeriğe geç

Google hesabım nerede ?

Google Hesabım Nerede? Dijital Vatandaşlığın Güç Haritası

Bir siyaset bilimci olarak sabah kahvemi yudumlarken kendime şu soruyu sordum: “Google hesabım nerede?

İlk bakışta bu, sıradan bir dijital merak gibi görünebilir. Ancak bu soru, çağımızın en temel siyasal sorunlarından birine dokunur: iktidarın yeri nerededir? Günümüzde vatandaşlık, devletin sınırlarında değil; algoritmaların, veri merkezlerinin ve dijital protokollerin içindedir. Artık sadece pasaportla değil, hesapla da tanımlanıyoruz. Peki, bu durumda “Google hesabım nerede?” demek, aslında “ben kimim ve kim beni yönetiyor?” sorusunun modern versiyonu değil midir?

İktidarın Dijital Formu: Görünmez Yönetim Ağı

Klasik siyaset teorileri, iktidarı fiziksel alanlarla tanımlardı: Parlamento, devlet binası, mahkeme salonu… Ancak 21. yüzyılda iktidar, veri akışlarının arasında görünmez hale geldi. Google, Facebook, Amazon gibi dijital devler artık yalnızca teknoloji şirketleri değil; küresel egemenlik alanları inşa eden yeni türden politik organizasyonlardır.

“Google hesabım nerede?” sorusu, bu nedenle teknik değil siyasal bir sorudur. Çünkü o hesap, yalnızca bir bulut sunucusunda değil, aynı zamanda bir iktidar ilişkisinin tam merkezinde yer alır. Hesabınız silindiğinde bir kimliğiniz de silinir; veriniz paylaşıldığında özel alanınız kamusal olur; algoritma sizi sınıflandırdığında özgürlüğünüz yeniden tanımlanır.

Kurumlar ve Dijital Bürokrasi

Devletlerin klasik bürokratik sistemleri, yerini giderek dijital kurumlara bırakıyor. Artık kimliğimizi bir nüfus dairesi değil, bir e-posta sağlayıcısı doğruluyor. Bu durum, egemenlik kavramını kökten değiştiriyor. Devletin elindeki “vatandaşlık” verisi, şirketlerin elindeki “kullanıcı” verisiyle birleşiyor. Sonuçta ortaya çıkan tablo, vatandaşlığın piyasa tarafından yeniden biçimlendiği bir siyasal düzen:

Dijital vatandaşlık artık bir hak değil, bir hizmet sözleşmesidir.

Kabul etmezseniz erişiminiz kesilir; sorgularsanız hesabınız dondurulur.

Bu durumda, “hesabım nerede?” diye sormak, “egemen kim?” diye sormaktır.

İdeoloji: Özgürlük Söyleminin Görünmez Zinciri

Modern siyasal ideolojiler, bireyin özgürlüğünü yüceltir. Ancak dijital çağda bu özgürlük, kontrollü bir serbestlik halini almıştır. Her şeyin “kişiselleştirildiği” bu dünyada, seçimlerimiz de görünmez algoritmalar tarafından yönlendirilir.

İdeoloji artık devletin değil, platformların dilinde konuşur:

“Size en uygun sonuçları gösteriyoruz.”

“Tercihlerinize göre reklamları düzenliyoruz.”

“Güvenliğiniz için verilerinizi işliyoruz.”

Bu cümlelerin arkasında yatan politik gerçek şudur: Bireyin öznesi olduğu bir dünyadan, sistemin nesnesi olduğu bir dünyaya geçiyoruz. Google hesabı, bu geçişin en somut sembolüdür. Artık vatandaş değiliz, “kullanıcı”yız; özgür değiliz, “erişim sahibiyiz.”

Toplumsal Cinsiyet ve Dijital Güç Stratejileri

Siyasal analiz, toplumsal cinsiyet dinamiklerini dışladığında eksik kalır. Erkekler ve kadınlar, dijital iktidarı farklı biçimlerde deneyimler. Erkek bakış açısı genellikle stratejik ve güç odaklı bir yaklaşımı temsil eder: Veri, kontrol, rekabet, görünürlük… Kadın bakış açısı ise demokratik katılım ve toplumsal etkileşim ekseninde hareket eder: bağlantı kurmak, dayanışmak, paylaşmak.

Bu iki yön, dijital dünyada birbirini tamamlar. Erkeklerin gücü merkezileştirme eğilimi, kadınların ağ kurma becerisiyle dengelenmezse, dijital alan da tıpkı tarihsel toplumlar gibi tek sesli hale gelir. Bu nedenle “Google hesabım nerede?” sorusu aynı zamanda şunu da ima eder:

“Hesaplar, kimlerin sesini daha çok yansıtıyor? Kimlerin verisi değerli, kimlerin görünmez?”

Vatandaşlık: Kimliğin Yerini Erişim Alıyor

Günümüzde vatandaşlık, doğumla değil, bağlantıyla tanımlanıyor.

Bir hesabınız varsa varsınız.

Bir şifre unuttuysanız, kimliğiniz eksik kalıyor. Dijital toplum, bireyi erişimle ölçüyor.

Devletin sınırları artık dijital duvarlardan ibaret:

VPN’ler, kimlik doğrulamaları, güvenlik kodları…

Bu durumda “Google hesabım nerede?” demek, aslında “ben hangi sisteme dahilim?” demektir. Kimliğimizin bir kısmı devlette, bir kısmı özel şirketlerde, bir kısmı da görünmez algoritmalarda yaşıyor.

Sonuç: Hesabın Ötesinde Bir Soru

“Google hesabım nerede?” yalnızca dijital bir merak değil, çağımızın politik özeti gibidir.

Bu soru, bir iktidar sorgusudur; kimin yönettiğini, kimin izlendiğini, kimin konuşabildiğini anlamaya çalışan bir feryattır.

Belki de asıl mesele hesabı bulmak değil, hesabı kimlerin tuttuğunu anlamaktır.

O halde düşünelim:

Gerçek iktidar artık kimde — devlet mi, şirket mi, algoritma mı?

Vatandaşlık bir hak mı, yoksa bir veri protokolü mü?

Ve en önemlisi: Google hesabımız nerede bitiyor, biz nerede başlıyoruz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap